Post Pic

Türü: Kitap ve tanıtım filmi
Yapım Yılı: 2008

21. yüzyılda dünyanın gelişimi neredeyse teknolojinin gelişimi ile aynı anlama gelmiştir. Ancak yine de şu soru, dünyanın her yerinde pek çok kez sorulmaktadır: “İnanılmaz bir hızla gelişen teknoloji gelişmişliğin ölçütlerinden kabul edilirken insanoğlunu da kendine esir mi etmektedir?”

Sorunun cevabı ne olursa olsun sabırsız ve aceleci teknolojinin asla rekabet edemeyeceği asıl güç apaçık karşımızda durmaktadır: O güç, doğadır. Teknolojinin nimetlerini büyük bir iştahla kabul edip tüketen insanoğlu, kaybettiği ve kaybedebileceği diğer gücün aslında diğerine oranla “yaşamsal” nitelik taşıdığını pek geç fark etmiştir.

Üstelik doğa bu yaşamsal niteliğini teknolojinin aksine cömertçe, ayırım yapmadan ve üstelik müthiş bir estetik güzellik içinde sunmaktadır. İnsanı diğer canlılardan ayıran üstünlük olan sanat, doğanın yansımalarından meydana gelmemiş midir? Amacımız elbette teknolojiyi suçlamak veya yermek değil... Ancak gerçekten de kendi yarattığının esiri olmuş insanoğlu için doğaya dönmek, bakmak ve görmek için gün bugündür.

Karadeniz işte böyle yaşamsal bir enerji ve güzelliktir. Dağ mı buluttan bulut mu dağdan yüksek derken gökyüzü ile yeryüzünün buluştuğu bu yerde insan, insan olmanın erdemi ve yüceliğini hisseder.
İçinde barındırdığı olağanüstü denebilecek güzelliklerden biri de Karaca Mağarası’dır. Gümüşhane’nin 17 kilometre kuzey batısında, Torul ilçesine bağlı Cebeli Köyü Karaca Mahallesi Tombalı kayalıkları mevkiinde başınızı göğe doğru kaldırıp bakarsanız 1550 metre yüksekliğe uzanan kıvrımlı bir yol görürsünüz. Bu yol sizi Karaca Mağarası’na götürür. Karaca, 145 milyon yıllık sesiyle, insanoğluna, sabır, yaratıcılık ve estetiğin gerçek anlamlarını haykırmaktadır.

Tüm insanların bu sesi duymak ve içine çekmek üzere Karaca Mağarası’nı görmesi dileğiyle...

Deniz KORLU ORAL

Post Pic